Tom artık yemeği ne yapacağını bilmiyordu.
- Tom didn't know what to do with the leftover food.
Yemek artıklarıyla köpeğimi besledim.
- I fed the leftovers to my dog.
Açlıktan ölüyorum. Buzdolabında biraz yemek artığı var.
- I'm starving. There are some leftovers in the fridge.
Çok miktarda yemek artığı içeride kaldı.
- Lots of leftovers remained inside.
Tom kahvaltı için kalan pizayı yedi.
- Tom ate the leftover pizza for breakfast.
Kalanları atsan iyi olur.
- You had better throw away leftovers.
Tom artan yemekleri yedi.
- Tom ate the leftovers.
Tom akşam yemeği için bazı artan yemekleri ısıttı.
- Tom heated up some leftovers for dinner.
Tom akşam yemeği için bazı artan yemekleri ısıttı.
- Tom heated up some leftovers for dinner.
Tom artan yemekleri yedi.
- Tom ate the leftovers.
The entire wheel of cheese is a leftover from the party.