someone who sells; a vender; a clerk

listen to the pronunciation of someone who sells; a vender; a clerk
Englisch - Türkisch

Definition von someone who sells; a vender; a clerk im Englisch Türkisch wörterbuch

seller
satıcı

Satıcıya bebek önlüğünün çamaşırla birlikte konulabilip konulamayacağını sormayı unutma. - Don't forget to ask the seller if the jumper can be put in with the washing.

Satıcı bakır ölçeklerde peynir tartıyor. - The seller weighs the cheese on the copper scales.

seller
dağıtımcı
seller
satılan şey
seller
(Ticaret) satan
seller
bayi
seller
{i} satılan şey: best seller çoksatar
seller
satılabilecek bir şey
seller
best seller en çok satılan
Englisch - Englisch
seller
someone who sells; a vender; a clerk
Favoriten