Dikkatli bir okuyucu hatayı fark ederdi.
- A careful reader would have noticed the mistake.
Noktalamanın amacı okuyucuya yardım etmektir.
- The purpose of punctuation is to help the reader.
Dergimizin okur sayısı binlercedir.
- Our magazine's readership numbers in the thousands.
Bilimkurgu okurları varsayımsal senaryolarda ustadırlar.
- Sci-fi readers are adept at hypothetical scenarios.
Esperanto kolay bir dil olsaydı düzeltmene ihtiyacım olmazdı.
- If Esperanto were an easy language I wouldn't need a proofreader.
Tatoeba kullanıcıları dört İdeal tipik gruba ayrılabilir: okuyucular, yazarlar, çevirmenler ve düzeltmenler.
- Tatoeba users can be divided into four ideal-typical groups: readers, authors, translators and proofreaders.
Bunun bir düzelticiye ihtiyacı var.
- This needs a proofreader.
Tatoeba kullanıcıları dört İdeal tipik gruba ayrılabilir: okuyucular, yazarlar, çevirmenler ve düzeltmenler.
- Tatoeba users can be divided into four ideal-typical groups: readers, authors, translators and proofreaders.