İyi bir dinleyici fakat kötü bir konuşmacı.
- He is a good listener but a poor speaker.
Sovyet Rusya'sında, radyo dinleyiciyi dinler!
- In Soviet Russia, radio listens to the listener!
Denetçi, şirketin hesaplarında bazı anormallikler algıladı.
- The auditor picked up some anomalies in the company's accounts.