someone who arrives (or has arrived)

listen to the pronunciation of someone who arrives (or has arrived)
Englisch - Türkisch

Definition von someone who arrives (or has arrived) im Englisch Türkisch wörterbuch

arrival
{i} gelme

Onun geç gelmesi nedeniyle planlarımız değişti. - We changed our plans because of her late arrival.

Kışın gelmesiyle birlikte ağaçlardaki yapraklar düşer. - With the arrival of winter, the leaves on the trees fall down.

arrival
{i} geliş

O, gelişi hakkında onu bilgilendirdi. - She informed him of her arrival.

Ken trenin gelişini bekliyor. - Ken is waiting for the arrival of the train.

arrival
{i} varış

Bizim varışımızdan kısa bir süre sonra ayrıldı. - He left soon after our arrival.

Tarifede varış saatine baktım. - I looked up the arrival time in the timetable.

arrival
{i} varma

O, ben varmadan önce oldu. - It happened prior to my arrival.

arrival
{i} ortaya çıkma
arrival
teşrif
arrival
ulaşma
arrival
varis
arrival
erişim
arrival
varan kimse
arrival
gelen kimse
arrival
varış/varan
arrival
{i} mal girişi
arrival
{i} varış; geliş. new arrival yeni gelen
arrival
{i} gözükme
arrival
{i} gelen şey
Englisch - Englisch
arriver
arrival
comer
someone who arrives (or has arrived)
Favoriten