someone very talented at something, a genius

listen to the pronunciation of someone very talented at something, a genius
Englisch - Türkisch

Definition von someone very talented at something, a genius im Englisch Türkisch wörterbuch

wonder
{f} merak etmek

Tom, Mary'nin fikrini niçin değiştirdiğini merak etmekten kendini alamıyor. - Tom can't help wondering why Mary changed her mind.

Tom herkesin güvende olup olmadığını merak etmekten kendini alamadı. - Tom couldn't help but wonder if everybody was safe.

wonder
{i} mucize

Çocuklar için, bu dünya harikalar ve mucizelerle doludur. - For children, this world is full of wonders and miracles.

Hapiste olmaman bir mucize. - It's a wonder you're not in jail.

wonder
{i} hayret
wonder
{i} hayranlık
wonder
{i} şaşkınlık

O şaşkınlıkla etrafına bakındı. - She looked around in wonder.

Sadece bir şaşkınlık şimdi bize yardımcı olabilir. - Only a wonder can help us now.

wonder
şaşırmak

Şaşırmak, merak etmek, anlamaya başlamaktır. - To be surprised, to wonder, is to begin to understand.

wonder
tansık
wonder
icaz
wonder
teşvişlenmek
wonder
hayretleniş
wonder
kızıksınmak
wonder
taaccüplenmek
wonder
taaccüpleniş
wonder
acayibât
wonder
hayran olmak
wonder
acibe
wonder
{i} şaşılacak şey

Onların hâlâ uyanık olması şaşılacak şey. - It's a wonder they're still awake.

wonder
wonder if merak etmek
wonder
(fiil) merak etmek, hayret etmek, şaşmak
Englisch - Englisch
wonder

He's a wonder at cooking.

someone very talented at something, a genius
Favoriten