Tom Mary'nin başkası ile görüştüğünü bilmiyordu.
- Tom didn't know Mary was seeing someone else.
İş için başkasını tuttular.
- They hired someone else for the job.
Bazen bir başkasının duygularına zarar vermemek için yalan söyleriz.
- Sometimes we lie to keep from hurting someone else's feelings.
Tom şu anda bir başkasıyla evlidir.
- Tom is married to someone else now.
Her zaman bir başkasının aptalıyız.
- We're always somebody else's idiot.
Tom onu başkasına sattı.
- Tom sold it to somebody else.
My mother's cooking is something else!.
Fred has had so much trouble recently that we ought to be grateful we're not in his shoes.
... in time, you cannot change your own past, you're changing someone else's past in another ...
... going to be in tension with someone else's ...