someone's pronounced opinion or judgment on a given question

listen to the pronunciation of someone's pronounced opinion or judgment on a given question
Englisch - Türkisch

Definition von someone's pronounced opinion or judgment on a given question im Englisch Türkisch wörterbuch

sentence
{i} cümle

Ben bir cümle değilim.Tatoeba'dan silinmiş olmam gerekir. - I'm not a sentence. I should be deleted from Tatoeba.

Lütfen Tatoeba'da cümleyi cümle için çevirin. - Please translate sentence for sentence in Tatoeba.

sentence
{i} hüküm

Yargı ve hüküm farklı şeylerdir. - A verdict and a sentence are different things.

Zorunlu asgari hüküm on yıldır. - The mandatory minimum sentence is 10 years.

sentence
{i} mahkeme kararı

Malcom birçok mahkeme kararında onun adını görmekten usandığı için Tom'u öldürdü. - Malcom killed Tom because he was tired of seeing his name in lots of sentences.

Hakim mahkeme kararını okumaya başladı. - The judge started to read the sentence.

sentence
{f} hüküm vermek
sentence
mahkum et

O, Brown'ı asılmaya mahkûm etti. - He sentenced Brown to be hanged.

Hakim Tom'u altı ay hapse mahkum etti. - The judge sentenced Tom to six months in jail.

sentence
(Havacılık) cezalandırmak
sentence
mahkümiyet
sentence
yargı

Yargı ve hüküm farklı şeylerdir. - A verdict and a sentence are different things.

sentence
tümce

Bu tümcede bir yazım hatası var. - This sentence has a typo.

sentence
{i} söz

Böyle bir sözlükte buzdolabı ile ilgili en az iki cümle olmalıdır. - In a dictionary like this one there should be at least two sentences with fridge.

Haydi bu konuda yeni sözcük haznesiyle cümleler bulun, yandaki _____ listesine onları ekleyin; ve çevirin. - Let's find sentences with new vocabulary on this topic, add them to the following list: _____; and translate them.

sentence
(isim) cümle, tümce, söz, karar, özdeyiş, vecize, mahkeme kararı, hüküm, yargı
sentence
complex sentence girişik cümle
sentence
(Askeri) HÜKÜM: Bir askeri şahıs hakkında askeri mahkeme tarafından verilen karar
sentence
hüküm/cümle
sentence
tümce,v.hüküm ver: n.tümce
sentence
simple sentence yalın cümle
sentence
{f} mahkum etmek
sentence
{i} özdeyiş
sentence
compound sentence bileşik cümle
Englisch - Englisch
sentence
someone's pronounced opinion or judgment on a given question

    Silbentrennung

    someone's pro·nounced o·pin·ion or judg·ment on a giv·en ques·tion

    Türkische aussprache

    sʌmwʌnz prınaunst ıpînyın ır cʌcmınt ôn ı gîvın kwesçın

    Aussprache

    /ˈsəmˌwənz prəˈnounst əˈpənyən ər ˈʤəʤmənt ˈôn ə ˈgəvən ˈkwesʧən/ /ˈsʌmˌwʌnz prəˈnaʊnst əˈpɪnjən ɜr ˈʤʌʤmənt ˈɔːn ə ˈɡɪvən ˈkwɛsʧən/
Favoriten