some, few; separate, distinct; individual, particular; various, respective

listen to the pronunciation of some, few; separate, distinct; individual, particular; various, respective
Englisch - Türkisch

Definition von some, few; separate, distinct; individual, particular; various, respective im Englisch Türkisch wörterbuch

several
(İnşaat) birkaç

Resmin tahmini değeri birkaç milyon dolar. - The value of the painting was estimated at several million dollars.

Onu yazmak birkaç saatimi aldı. - It took me several hours to write it.

several
{s} birbirinden farklı
several
{s} değişik

Kelimenin değişik anlamları vardır. - The word has several meanings.

several
{s} farklı

Şehir hayatının farklı avantajları var. - There are several advantages to city life.

Kanser farklı organlara yayıldı. - The cancer had spread to several organs.

several
sürüsüne bereket
several
(Kanun) bağımsız
several
bazısı
several
ayrı ayrı
several
kendi

Birçok genç mühendis istihdam edildi ve onlar kendilerini yeni bir bilgisayar geliştirmek için adadılar. - Several young engineers were employed and were devoted to developing a new computer.

John sormadan birkaç adet pastayı kendisi aldı. - John helped himself to several pieces of pie without asking.

several
çeşitli

Ben çeşitli vesilelerle Chuck's Diner'da yemek yedim. - I have eaten at Chuck's Diner on several occasions.

Hastalık çeşitli şekillerde yayıldı. - The disease spread in several ways.

several
bir kaçı
several
kimi
several
birtakım

Birtakım Avrupa ülkelerinde geçerli para birimi avrodur. Simgesi € şeklindedir. Bir avro yaklaşık iki Türk lirası değerindedir. - In several European countries, the current currency is the euro. Its symbol is €. One euro is worth about two Turkish lira.

several
severally birer birer
several
{s} bir takım

Bir takım hataların birleşimi kazaya neden oldu. - A combination of several mistakes led to the accident.

Son fırtınada bir takım evler hasar gördü. - Several houses were damaged in the last storm.

several
tek

Tom yıllarca tek başına yaşadı. - Tom lived alone for several years.

Jim Anne'e birkaç kez çıkma teklif etti. - Jim has asked Anne out several times.

several
{s} ayrı, tek
Englisch - Englisch
{s} several
some, few; separate, distinct; individual, particular; various, respective

    Silbentrennung

    some, few; separate, distinct; individual, particular; various, re·spec·tive

    Aussprache

Favoriten