Güneş sistemimize en yakın yıldız Proxima Centauri'dir.
- The nearest star to our solar system is Proxima Centauri.
Ev güneş enerjisi ile ısıtılmaktadır.
- The house is heated by solar energy.
Left-wing communism is an infantile disorder.
- Solcu komünizm, infantil bir bozukluktur.
Joan broke her left arm in the accident.
- Joan kazada sol kolunu kırdı.
Tom is wearing a faded blue shirt.
- Tom soluk bir mavi gömlek giyiyor.
Faded jeans are still in fashion.
- Soluk pantolonlar hâlâ modadır.
She was dressed in a faded cotton skirt.
- O, soluk bir pamuk etek giymişti.
The cloth's very faded.
- Kumaşın rengi çok soluk.
The flowers in the vase were wilted.
- Vazodaki çiçekler soldu.
A flower in the garden is wilting.
- Bahçedeki bir çiçek soluyor.
The flowers in the vase were wilted.
- Vazodaki çiçekler soldu.
All the flowers in the garden withered.
- Bahçedeki bütün çiçekler solmuş.
The flowers in his garden have withered.
- Bahçedeki çiçekler soldu.
The wardrobe stood to the left of the door.
- Gardırop kapının solunda duruyordu.
The computer is placed to the left of the women.
- Bilgisayar kadınların sol tarafına yerleştirildi.
I tried to write with my left hand.
- Ben sol elimle yazmaya çalıştım.
She writes with her left hand.
- O, sol eliyle yazı yazar.
He must be sick; he looks pale.
- O, hasta olmalı; solgun görünüyor.
He looks pale. He must have drunk too much last night.
- O solgun görünüyor. O dün gece çok içmiş olmalı.