Ben gerçekten Tom'un konserine gitmek istiyordum ama onun hepsi satılmıştı.
- I really wanted to go to Tom's concert, but it was sold out.
Ayakkabı çift olarak satılmaktadır.
- Shoes are sold in pairs.
Açık hava marketinde taze ürün satılmaktadır.
- Fresh produce is sold at an open-air market.
Burada satılan bira yok.
- There's no beer sold here.
Maria sokakta satılan yiyecekleri yemiyor.
- Maria doesn't eat food that's sold on the street.
Umutsuzluktan dolayı o plana vardık fakat kitap iyi sattı.
- We arrived at that plan out of pure desperation, but the book sold well.
Bu dükkânda pul satılmıyor.
- Stamps are not sold in this store.
Savaş bittiğinde, birkaç asker eve döndü.
- When the war was finished, few soldiers returned home.
Elmalar satılarak bitti!
- Apples have sold-out!