Leyla ailesi tarafından, özellikle de annesi tarafından sosyal olarak soyutlanmıştı.
- Layla was socially isolated by her parents, especially her mother.
O, sosyal olarak garip olmalı.
- That must have been socially awkward.
Toplumsal huzursuzluğu yok etmek önemlidir.
- It is important to eliminate the social unrest.
Birçok türküler toplumsal problemler hakkındaydı.
- Many folk songs were about social problems.
Sosyal ağlarda hırsızlar, sahteciler, sapıklar veya katiller olabilir. Güvenliğiniz için, onlara inanmamalısınız.
- There may be thieves, fakers, perverts or killers in social networks. For your security, you shouldn't believe them.
Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.
- Motherhood and childhood are entitled to special care and assistance. All children, whether born in or out of wedlock, shall enjoy the same social protection.
Bir sosyete moda toplumda iyi tanınan ve sosyal faaliyetlere ve eğlenceye düşkün bir kişidir.
- A socialite is a person who is well known in fashionable society and is fond of social activities and entertainment.
Bence Sosyalist Parti kazanır.
- The Socialist party will win, I think.
Bence sosyalist parti kazanacak.
- I think the socialist party will win.
Kediler arkadaş canlısı hayvanlardır.
- Cats are social animals.
What's your social?.
Fred hated going down to the social to sign on.
... you know speaking about socially his ninety-six bathroom ...
... It's just socially more convenient that way than ...