Alım, şirketin hesabında.
- The purchase is on the company's account.
O, geçen yıl o şirket için çalışmaya başladı.
- He began to work for that company last year.
Şirketimizi birlikte çevirmemiz için yeni bir lidere ihtiyacımız var.
- We need a new leader to pull our company together.
Şirkete annesiyle birlikte geldi.
- He came in company with his mother.
Kötü bir ortaklıktansa yalnız olmak daha iyidir.
- Better to be alone than in bad company.
Bir ortaklık ister misin?
- Do you want some company?
Şirketin kuruluşu 1950 yılında oldu.
- The launching of the company was in 1950.
Sadece Tom'a arkadaşlık etmek için geldim.
- I just came along to keep Tom company.
Tom'la arkadaşlık etmemeni tavsiye ederim.
- I advise you not to keep company with Tom.
Tom şirkette benim dostumdur.
- Tom is my ally at the company.
Sana arkadaşlık edebilir miyim?
- Can I keep you company?
Bana kim arkadaşlık ederdi?
- Who would keep me company?