Seni boykot etmiyorum.
- I'm not boycotting you.
Sen o ülkenin ürünlerini boykot ettin.
- You boycotted merchandise from that country.
Onları boykot etmek zorundayız.
- We have to boycott them.
Otobüs servisi boykotunu organize etti.
- He organized a boycott of the bus service.
İtalyan televizyonunu boykotum şimdi başlıyor.
- My boycott of Italian television starts now.