Trene zamanında yetişmek için acele etti. - He hurried so as to be in time for the train.
Trene zamanında yetişmek için acele etti.
He hurried so as to be in time for the train.
O, zamanında varmak için koştu. - He ran, so as to arrive on time.
O, zamanında varmak için koştu.
He ran, so as to arrive on time.
... Would you like to come and be visible so the ...
... whole I can visible ...