Sigara içmeyi bıraktım.
- I'm giving up smoking.
Ne söylersen söyle sigara içmeyi sürdüreceğim.
- I will keep on smoking no matter what you say.
Tom sigara içerek karanlıkta oturuyordu.
- Tom was sitting in the dark, smoking.
Sigara içerek oturdum.
- I sat smoking a pipe.
Restoranlarda sigara içmeyi yasaklamak çok popüler, hatta sigara içenler ile!
- Banning smoking in restaurants is very popular, even with smokers!
Sigara içen adam O artık buraya gelmez dedi.
- The man who was smoking said, He doesn't come here any more.
Ne söylersen söyle sigara içmeyi sürdüreceğim.
- I will keep on smoking no matter what you say.
Sigara içmeyi bıraktım.
- I've given up smoking.
Sigara içilen bölümde bir koltuk istedim.
- I asked for a seat in the smoking section.
ABD'de bir restorana girerken seçeneğin vardır, sigara içilen ya da sigara içilmeyen yerde oturmak.
- In the U.S., you have the option, when you enter a restaurant, to sit in the smoking or non-smoking section.
Ev kelimesi bir çatısı ve tüten bacaları olan bir dikdörtgen binanın zihinsel görüntüsünü anımsatır, ki bu çimenlerle ve ağaçlarla çevrili olabilir ve mutlu bir aile tarafından oturulabilir.
- The word house evokes the mental image of a rectangular building with a roof and smoking chimney, which may be surrounded by grass and trees and inhabited by a happy family.
O, sigara içmek için durdu.
- She stopped to smoke.
Burada sigara içmek yasaktır.
- It's not OK to smoke here.
Elektronik sigaradan çıkan duman miktarı hiç fena değil.
- The amount of smoke that comes out of an electronic cigarette isn't bad at all.
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
- There's no smoke without fire.
Elektronik sigaradan çıkan duman miktarı hiç fena değil.
- The amount of smoke that comes out of an electronic cigarette isn't bad at all.
Birisi bana içtiğin her sigara ömründen yedi dakika alır dedi.
- Someone told me that every cigarette you smoke takes seven minutes away from your life.
Burada sigara içmeyin, lütfen.
- Please do not smoke here.
Büyüyünceye kadar sigara içmemelisin.
- You must not smoke till you grow up.
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
- Where there's smoke there's fire.
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
- There is no fire without smoke.
Amcam çok sigara içen biridir; tütün onun için kaçınılmazdır.
- My uncle is a very heavy smoker; tobacco is indispensable to him.
Tütsülenmiş istiridye sever misin?
- Do you like smoked oysters?
Eşi, bir baca gibi sigara içiyor.
- Her husband smokes like a chimney.
O, sigara içmek için durdu.
- She stopped to smoke.
Tom sarı hardallı kraker üzerinde füme sardalya yemeyi sever.
- Tom likes to eat smoked sardines on crackers with yellow mustard.
Çok fazla sigara içmek sağlık için iyi değil.
- It is not good for the health to smoke too much.
Sigara içmek istiyorsan, dışarı çıkmalısın.
- You must go outside if you want to smoke.
Sigara kullanmak yasaktır.
- It is forbidden to smoke.
Tiyatroda sigara içilmez.
- No smoking in the theater.
Burada sigara içilmez.
- There is no smoking here.
O, öğle yemeğinden sonra bir puro içti.
- He smoked a cigar after lunch.
Onun purosundan bir duman halkası havaya doğru uçtu.
- A ring of smoke floated from his cigar into the air.
Someone got smoked last night.
Smoking is permitted.
That woman is smoking-hot.
We have a theory, but we haven't found a smoking gun yet.
The park is an anti-smoking zone.
smoke colour:.
The excitement behind the new candidate proved to be smoke.
Do you smoke?.
He's smoking his pipe.
The smoke of controversy.
He got smoked by the mob.
You'll need to smoke the meat for several hours.
I lit a pipe and had a good long smoke, and went on watching.
The horn section was really smokin' on that last tune.
Chris keeps it up and he'll be smoked.
I've never smoked a cigarette in my life.
- I have never smoked a cigarette in my life.
I have never smoked a cigarette in my life.
- I've never smoked a cigarette in my life.
... but also timing how'd you get someone to give up smoking well ...
... program or quitting smoking. ...