Birkaç gün içinde araba sürebileceksin.
- You'll be able to drive a car in a few days.
Sadece birkaç kişi beni anladı.
- Only a few people understood me.
Adam bir kaç saat önce vefat etti.
- The man passed away a few hours ago.
Biz neredeyse bir kaçkez yakalandık.
- We almost got caught a few times.
Birkaç kitap var ama onlarda bazı baskı hataları var.
- There are a few books, but they have some misprints.
Mary ve diğer bazı kadınlar birkaç saattir buradaydı.
- Mary and some other women were here for a few hours.