Ne çeşit bir evin var?
- What sort of house do you have?
O bir peri masalından bir çeşit prenses gibi görünüyordu.
- She seemed like some sort of princess from a fairy tale.
Tom bir çocuk olarak hayli utangaçtı.
- Tom was sort of shy as a kid.
Bu tür iş çok sabır gerektirir.
- This sort of work calls for a lot of patience.
O, ne tür bir oyundur?
- What sort of play is it?