O, yetenekleri hakkında övündü.
- He boasted about his skills.
Sanırım bir yerli konuşur ile daha sık konuşsam, İngilizce yeteneklerim çabucak gelişir.
- I think if I talked more often with a native speaker, my English skills would improve quickly.
Yönetim becerilerinden dolayı ona oldukça saygı duyulur.
- He's well respected for his management skills.
Tom insani becerilerini geliştirmeli.
- Tom needs to improve his people skills.