skilled, able, proficient

listen to the pronunciation of skilled, able, proficient
Englisch - Türkisch

Definition von skilled, able, proficient im Englisch Türkisch wörterbuch

capable
eğilimli
capable
meyilli
capable
gücü yeter
capable
yaman
capable
-e açık
capable
yatkın
capable
yetenekli

O, sınavı geçmeli, zira o çok yeteneklidir. - He ought to pass the examination, for he is very capable.

Nancy yetenekli bir hemşiredir. - Nancy is a capable nurse.

capable
{s} becerikli

Tom ve Meryem dürüst ve becerikli bir boyacı buldukları için çok memnun. - Tom and Mary are so delighted that they found an honest and capable painter.

capable
{s} kabiliyetli
capable
(Mukavele) yetenekli, muktedir, ehliyetli
capable
yatkın/yetenekli
capable
{s} ehliyetli
capable
cspableness muktedir olma
capable
{s} duyarlı
capable
{s} etki altında kalabilen
capable
{s} kapasiteye sahip
Englisch - Englisch
{s} capable
skilled, able, proficient
Favoriten