Tom'un evi Mary'ninkiyle hemen hemen aynı büyüklükte.
- Tom's house is about the same size as Mary's.
Asya yaklaşık olarak Avrupa'nın dört katı büyüklüktedir.
- Asia is roughly four times the size of Europe.
Bu ayakkabılardan benim boyutumda olanından sizde var mı?
- Do you have these shoes in my size?
Senin kitabın benimkinin boyutunun iki katı kadar.
- Your book is double the size of mine.
Tom Mary'nin ayakkabı ölçüsünü bilmiyor.
- Tom doesn't know what Mary's shoe size is.
Ayakkabı ölçün nedir?
- What's your shoe size?
Tom, doğru ebatta alyan anahtarı olmadığı için karyolanın montajını yapamadı.
- Tom couldn't assemble the bed because he didn't have the right sized Allen key.
Bu elbise, üç ebatta gelir.
- This dress comes in three sizes.
Onun ayakkabı numarası ne?
- What is his shoe size?
Altı numara eldiven giyerim.
- I wear size six gloves.
Durumu değerlendirdi ve derhal harekete geçti.
- He sized up the situation and acted immediately.
Birçok renk ve boyutlarda kristaller onun masasının karşısında dağıldı.
- Crystals of many colors and sizes were scattered across his desk.
Onlar çeşitli boyutlarda yapılırlar.
- They are made in a variety of sizes.
Onlar çeşitli boyutlarda yapılırlar.
- They are made in a variety of sizes.
Aşk tüm şekil ve boyutlarda gelir.
- Love comes in all shapes and sizes.
Bu ayakkabılardan benim boyutumda olanından sizde var mı?
- Do you have these shoes in my size?
Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır.
- A person's heart is approximately the same size as their fist.
Tom yirmi yaşındayken giydiği aynı beden pantolonu hâlâ giyebiliyor.
- Tom can still wear the same size jeans he did when he was twenty years old.
Halının büyüklüğü 120'ye 160 santimetredir.
- The size of the carpet is 120 by 160 centimeters.
I don't think we have the red one in your size.
A badly-sized pair of shoes.
I will write to you as soon as I can.
- Ben size yazabildiğim kadar kısa sürede yazacağım.
It is up to you to apply for the job.
- Bu iş için başvuruda bulunmak size kalmış.
I am grateful to you for your kindness.
- İyiliğiniz için size minnettarım.
I'm very grateful to you for your help.
- Yardımınız için size çok minnettarım.
I will be glad to help you.
- Ben size yardımcı olmaktan mutlu olurum.
I'll boil you the potatoes.
- Size patatesleri haşlayacağım.
... that's like the size of-- smaller than a deck of cards ...
... size. So, if the number of births just matches the number of deaths, the population stays ...