Bu ev, Peter'inki ile aynı büyüklüktedir.
- This house is about the same size as Peter's.
Asya yaklaşık olarak Avrupa'nın dört katı büyüklüktedir.
- Asia is roughly four times the size of Europe.
Senin kitabın benimkinin boyutunun iki katı kadar.
- Your book is double the size of mine.
Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır.
- A person's heart is approximately the same size as their fist.
Tom Mary'nin ayakkabı ölçüsünü bilmiyor.
- Tom doesn't know what Mary's shoe size is.
Ayakkabı ölçün nedir?
- What's your shoe size?
Onlar değişik ebatlarda üretilmektedir.
- They are manufactured in various sizes.
Bu elbise, üç ebatta gelir.
- This dress comes in three sizes.
Onun ayakkabı numarası ne?
- What is his shoe size?
Altı numara eldiven giyerim.
- I wear size six gloves.
Durumu değerlendirdi ve derhal harekete geçti.
- He sized up the situation and acted immediately.
Birçok renk ve boyutlarda kristaller onun masasının karşısında dağıldı.
- Crystals of many colors and sizes were scattered across his desk.
Elinizdeki tüm boyutlar bunlar mı?
- Are these all the sizes you have?
Birçok renk ve boyutlarda kristaller onun masasının karşısında dağıldı.
- Crystals of many colors and sizes were scattered across his desk.
Bundan başka boyutlarda var mı?
- Do you have this in other sizes?
Benim köpeğim neredeyse boyunuzun yarısı kadar.
- My dog is almost half the size of yours.
Senin kitabın benimkinin boyutunun iki katı kadar.
- Your book is double the size of mine.
Halının büyüklüğü 120'ye 160 santimetredir.
- The size of the carpet is 120 by 160 centimeters.
Tom yirmi yaşındayken giydiği aynı beden pantolonu hâlâ giyebiliyor.
- Tom can still wear the same size jeans he did when he was twenty years old.
I don't think we have the red one in your size.
A badly-sized pair of shoes.
You have only to ask for it and it will be given to you.
- Siz sadece onu istemek zorundasınız ve o size verilecektir.
Sorry it took me so long to write to you.
- Üzgünüm size yazmam uzun sürdü.
I'm very grateful to you for your help.
- Yardımınız için size çok minnettarım.
That's for you to decide.
- Karar vermek size kalmış.
You are not allowed to violate the rules.
- Size kuralları ihlal etmek için izin verilmez.
I would gladly help you, only I am too busy now.
- Ben size seve seve yardımcı olacaktım, sadece şimdi çok meşgulüm.
... would say something about the size of teams as well. ...
... Right after you have abundant oxygen, you get size and complexity. ...