sixty at a time

listen to the pronunciation of sixty at a time
Englisch - Türkisch
altmışar
at a time
bir seferde

Bir mıknatıs bir seferde çok sayıda çiviyi toplayabilir ve tutabilir. - A magnet can pick up and hold many nails at a time.

Bir seferde bir şey yapın. - Do one thing at a time.

at a time
birden

Birisi bir seferde birden fazla şey yapamaz. - One can't do more than one thing at a time.

Hiç kimse bir defada birden daha fazla şey yapamaz. - No one can do more than one thing at a time.

at a time
bölüm bölüm a little
sixty at a time

    Silbentrennung

    six·ty at a time

    Türkische aussprache

    sîksti ät ı taym

    Aussprache

    /ˈsəkstē ˈat ə ˈtīm/ /ˈsɪkstiː ˈæt ə ˈtaɪm/
Favoriten