sivrisinek

listen to the pronunciation of sivrisinek
Türkisch - Englisch
mosquito

A mosquito just bit me. - Bir sivrisinek az önce beni ısırdı.

I was harried by mosquitoes last night. - Dün gece sivrisinekler tarafından rahatsız edildim.

blackfly
(Argo) mozzie
gnat
(Tabiat Doğa) (böcek, haşere, Fam: Culicidae) [syn.: sivrisinek, sivri sinek] mosquito
skeeter
sivrisinek balığı
(Hayvan Bilim, Zooloji) gambusia affinis
sivrisinek larvası
wiggler
sivrisinek ısırığı
mosquito bite
sivrisinek benzeri kurtçuklar
(Hayvan Bilim, Zooloji) grubworm
sivrisinek savar
mosquito repellent
sivrisinek öldürücü
(Hayvan Bilim, Zooloji) anophelicide
sivrisinek öldürücü
(Hayvan Bilim, Zooloji) culicide
sivrisinek öldürücü
(Hayvan Bilim, Zooloji) mosquitocide
sivrisinekler
mosquitoes

Malaria is carried by mosquitoes. - Sıtma sivrisinekler tarafından taşınır.

I shut the window to keep the mosquitoes out. - Sivrisinekleri dışarıda tutmak için pencereyi kapadım.

vızıldamak (sivrisinek)
whine
Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az
(Atasözü) A word to the wise in enough
Anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az
A word is enough to the wise
Türkisch - Türkisch
Çift kanatlılardan, insan ve memeli hayvanların kanıyla beslenen, birçok türü bulunan ve bir türü sıtma mikrobu aşılayan, sulak, bataklık yerlerde çok üreyen ve bulaşıcı hastalıkları yayan uçucu böcek (Culexpipiens)
(Osmanlı Dönemi) BAKKA
konop
(Osmanlı Dönemi) BİÛZA
(Osmanlı Dönemi) TIYSAR
mıgı
çimil
sivrisinek
Favoriten