situated at the most distant limit; farthest

listen to the pronunciation of situated at the most distant limit; farthest
Englisch - Türkisch

Definition von situated at the most distant limit; farthest im Englisch Türkisch wörterbuch

utmost
{i} son derece

Son derece dikkatli sür. - Drive with the utmost care.

Bu son derece önemli bir konu. - It's a matter of the utmost importance.

at the most
en çok

En çok üç, belki dört haftamızı alacak. - It'll take us three, maybe four weeks at the most.

Bu saat en çok on dolar tutar. - This watch costs ten dollars at the most.

at the most
en fazla

En fazla, yolculuk 1,000 dolara mal olacak. - At the most, the trip will cost $1,000.

Kiraz çiçekleri, sadece birkaç gün dayanır, en fazla bir hafta. - Cherry blossoms last only for a few days, a week at the most.

utmost
elden gelen en büyük (gayret)
utmost
azami derece
utmost
azami en büyük
utmost
{s} olanca
utmost
{s} en yüksek
utmost
{s} en fazla
utmost
{s} en büyük, en yüksek, en fazla
utmost
{i} son nokta
utmost
{i} elinden gelen çaba
utmost
{s} en son
utmost
{s} en uzak
Englisch - Englisch
utmost
at the most
not more than -, only less than -
at the most
not more than; "spend at most $20 on the lunch"
situated at the most distant limit; farthest
Favoriten