situated at the most distant limit; farthest

listen to the pronunciation of situated at the most distant limit; farthest
Englisch - Türkisch

Definition von situated at the most distant limit; farthest im Englisch Türkisch wörterbuch

utmost
{i} son derece

Seninle son derece açık yüreklilikle konuşacağım bu yüzden söyleyeceğim her şeyi üzerinde yazılı değerden almanı istiyorum. - I'm going to speak to you with utmost candor so I want you to take everything I'm about to say at face value.

Bu son derece önemli bir konu. - It's a matter of the utmost importance.

at the most
en çok

Bu saat en çok on dolar tutar. - This watch costs ten dollars at the most.

En çok üç, belki dört haftamızı alacak. - It'll take us three, maybe four weeks at the most.

at the most
en fazla

En fazla, yolculuk 1,000 dolara mal olacak. - At the most, the trip will cost $1,000.

En fazla, haftada 50 dolar kazanır. - At the most, he earns 50 dollars a week.

utmost
elden gelen en büyük (gayret)
utmost
azami derece
utmost
azami en büyük
utmost
{s} olanca
utmost
{s} en yüksek
utmost
{s} en fazla
utmost
{s} en büyük, en yüksek, en fazla
utmost
{i} son nokta
utmost
{i} elinden gelen çaba
utmost
{s} en son
utmost
{s} en uzak
Englisch - Englisch
utmost
at the most
not more than -, only less than -
at the most
not more than; "spend at most $20 on the lunch"
situated at the most distant limit; farthest
Favoriten