sinirlendi

listen to the pronunciation of sinirlendi
Türkisch - Englisch
annoyed

He's annoyed because she always gets there late. - O her zaman oraya geç geldiği için sinirlendi.

The child annoyed her with questions. - Çocuk soruları ile onu sinirlendirmişti.

Troubled, irritated by something unwanted or unliked; vexed
Simple past tense and past participle of annoy
{s} angry, irritated, vexed, exasperated
aroused to impatience or anger; "made an irritated gesture"; "feeling nettled from the constant teasing"; "peeved about being left out"; "felt really pissed at her snootiness"; "riled no end by his lies"; "roiled by the delay"
past of annoy
troubled persistently especially with petty annoyances; "harassed working mothers"; "a harried expression"; "her poor pestered father had to endure her constant interruptions"; "the vexed parents of an unruly teenager
If you are annoyed, you are fairly angry about something. She is hurt and annoyed that the authorities have banned her from working with children. see also annoy = angry. slightly angry = irritated angry
sinir
{i} nerve

Tom's way of speaking gets on my nerves. - Tom'un konuşma şekli benim sinirlerimi bozuyor.

The sciatic nerve is the longest nerve in the human body. - Siyatik sinir insan vücudundaki en uzun sinirdir.

sinir
anger

His face turned red with anger. - Yüzü sinirden kızardı.

She angers us with her remarks. - O, yorumlarıyla bizi sinirlendiriyor.

sinir
{i} temper

He lost his temper and hit the boy. - Sinirlendi ve çocuğa vurdu.

It doesn't pay to lose your temper. - Sinirlenmeniz işe yaramaz.

sinir
{s} nervous

Nervous people will scratch their heads. - Sinirli insanlar başlarını kaşırlar.

Central nervous system consists of brain, cerebellum, medulla oblongata and spinal cord. - Merkezî sinir sistemi beyin, beyincik, omurilik soğanı ve omurilikten oluşur.

sinir
{i} pet
sinir
{i} fury
sinir
tendon
sinir
(Havacılık) boundary
sinir
crabby
sinir
fibre
sinir
annoying

This noise is annoying. - Bu gürültü sinir bozucu.

So annoying... Now I get a headache whenever I use the computer! - Çok sinir bozucu... Ne zaman bilgisayarı kullansam başıma ağrılar giriyor.

sinir
string
sinir
irritating

Tom is irritating because he always has to have the last word in any argument. - Tom bir tartışmada her zaman son söze sahip olduğu için sinir bozucudur.

Tom's an irritating person to work with because he'll never admit it when he's made a mistake. - Bir hata yaptığında onu asla kabul etmeyeceği için Tom birlikte çalışmak için sinir bozucu bir kişi.

sinir
equanimity
sinir
irksome
sinir
arse
sinir
bugger
sinir
{i} limit
sinir
neuronic
sinir
{i} border
sinir
border line
sinir
tantrum

You never know when he's going to throw another tantrum. - Onun ne zaman sinir krizi geçireceğini hiçbir zaman önceden kestiremezsin.

sinir
(Anatomi) nerve
sinir
quirk, peculiar trait, peculiarity of behavior
sinir
neural

Google uses a neural network to translate sentences. - Google, cümleleri çevirmek için bir sinir ağı kullanır.

sinir
nerve; sinew, fibre; anger, irritation; emotional balance, equanimity; crabby, irritating, irksome, annoying
sinir
equanimity, emotional balance: Bende sinir kalmadı. My nerves are shot./I'm very upset
sinir
sinew
sinir
anger; irritation
sinir
(Konuşma Dili) sinew, tendon; muscle fiber
sinir
irritating, exasperating (person, thing)
sinir
thing about which one is fastidious
sinir
choler
sinir
bordering
Türkisch - Türkisch

Definition von sinirlendi im Türkisch Türkisch wörterbuch

Sinir
(Osmanlı Dönemi) KETİTE
Sinir
(Osmanlı Dönemi) HIŞAŞ
sinir
Duyu ve hareket uyarılarını beyinden organlara, organlardan beyne ileten beyazımsı teller ve bu tellerin oluşturduğu demet: "Koket ruhu artık yüzünün sinirlerini idare etmiyordu."- R. N. Güntekin
sinir
Herhangi bir şey, bir olay karşısında tepki gösterme duyarlığı ve kişinin ruhsal niteliği: "Tren kalktıktan biraz sonra sinirlerdeki gerginlik geçer."- R. N. Güntekin
sinir
Duyu ve hareket uyarılarını beyinden organlara, organlardan beyne ileten beyazımsı teller ve bu tellerin oluşturduğu demet
sinir
Hoşa gitmeyen, can sıkan
sinir
Rahatsız edici, hastalık derecesine varan özellik
sinir
Herhangi bir şey, bir olay karşısında tepki gösterme duyarlığı ve kişinin ruhî niteliği
sinir
Kas kirişi ve zarı
sinirlendi
Favoriten