Geminin bir işaretli listesi vardı.
- The ship had a marked list.
Bu oyun kartları işaretlidir.
- These playing cards are marked.
Sığırlar damgalarla işaretlenirler.
- The cattle are marked with brands.
Cevap yanlış işaretlendi.
- The answer was marked wrong.
İki fikir arasındaki zıtlık çok belirgin.
- The contrast between the two ideas is very marked.
Muhalefet daha belirgin oluyor.
- Opposition is becoming more marked.
A marked man.