sinemada

listen to the pronunciation of sinemada
Türkisch - Englisch
on the screen
sinema
movie theater

Yesterday at this time, we were at the movie theater. - Dün bu saatte sinemadaydık.

Are there any movie theaters near here? - Buraya yakın hiç sinema var mı?

sinema
cinema

Tom asked his father if he could go to the cinema. - Tom babasına sinemaya gidip gidemeyeceğini sordu.

I'm going to the cinema. - Ben sinemaya gidiyorum.

sinema
{i} movie

I would rather stay at home than go to the movies. - Evde kalmayı sinemaya gitmeye tercih ederim.

I hesitated to go to the movie with him. - Onunla sinemaya gitmeye çekindim.

sinema
motion pictures
sinema
drive
sinema
picture theatre
sinema
motion picture
sinema
theatre

Where shall we go now? To the theatre or cinema? - Şimdi nereye gidelim? Tiyatroya mı yoksa sinemaya mı?

My father? He goes to the library, to the cinema, to the theatre. He's very active. - Babam mı? O, kütüphane, sinema ve tiyatroya gider. Çok aktiftir.

sinema
big screen
sinema
the movies

I often went to the movies with my father. - Ben sık sık babamla birlikte sinemaya gittim.

Do you want to go to the movies or to the theater? - Sinemaya mı tiyatroya mı gitmek istersin?

sinema
moving picture
sinema
{i} pictures
sinema
picture
Sinema
movie house

movie house = movie theatre.

Sinema
movie theatre

movie theatre = movie house.

sinema
{i} flicks
sinema
motion picture theatre
sinema
cine

I went to the cinema with my brother. - Erkek kardeşimle sinemaya gittim.

I'm going to the cinema. - Ben sinemaya gidiyorum.

sinema
movies

Why are people going to the movies? - Neden insanlar sinemaya gidiyor?

I would rather stay at home than go to the movies. - Evde kalmayı sinemaya gitmeye tercih ederim.

sinema
the cinema, cinematography
sinema
theatre [Brit.]
sinema
cinema, the movies; movie house, movie theater
sinema
theater

Yesterday at this time, we were at the movie theater. - Dün bu saatte sinemadaydık.

Are you going to the theater tonight? - Bu gece sinemaya gidiyor musun?

sinema
picture theater
sinema
cinematography
sinema
movie house, motion-picture theater, Brit. cinema
sinema
silver screen
sinema
picture palace
sinema
pix
sinema
screen
Türkisch - Türkisch

Definition von sinemada im Türkisch Türkisch wörterbuch

Sinema
yedinci sanat
Sinema
beyaz perde
sinema
Güzel sanatların dalı olarak yansıtılmaya uygun olan filmleri gerçekleştirme ve yaratma sanatı, beyaz perde: "Sinemanın zevkimizi dışarıdan idare ettiği devirde yaşıyoruz."- H. A. Yücel
sinema
Film göstermeye yarayan özel bir makineyle görüntülerin beyaz perdeye yansıtıldığı salon veya yapı: "Bir haber bırakıp mahallenin sinemasına girdi."- S. F. Abasıyanık
sinema
Güzel sanatların dalı olarak, yansıtılmaya uygun olan filmleri gerçekleştirme ve yaratma sanatı
sinema
Herhangi bir hareketi düzenli aralıklarla parçalara bölerek bunların resimlerini belirleme ve sonra bunları gösterici yardımıyla karanlık bir yerde, bir ekran üzerinde yansıtarak hareketi yeniden oluşturma işi
sinema
Film göstermeye yarayan özel bir makineyle görüntülerin beyaz perdeye yansıtıldığı salon veya yapı
sinemada
Favoriten