Ben içeri girdiğimde onlar çıplaktılar.
- They were undressed when I came in.
Birçok Beyaz Rusyalı onların başkanları onların soyunmalarını ve çalışmalarını istedikten sonra işe çıplak geldi.
- Many Belarusians came to work naked after their president asked them to get undressed and work.
O, yıkanmak için soyundu.
- She undressed to take a bath.
Tom soyundu ve küvete girdi.
- Tom undressed and got in the bathtub.