Sen tuzağa düşmüşsün. Teslim ol!
- You're trapped. Surrender!
Leyla kendini tamamen tuzağa düşmüş hissetti.
- Layla felt completely trapped.
Geleceği olmayan bir işte tuzağa düşürülmüştü.
- He was trapped in a dead-end job.
İnsanlar kendilerini tuzağa düşürülmüş hissetmekten nefret ederler.
- People hate feeling trapped.
Tom tuzağa düşürüldü.
- Tom has been trapped.
Sürücüler mağarada tuzağa düşürüldü.
- The divers were trapped in the cave.
Tom kapana kısılmış gibi görünüyor.
- Tom looks like he's trapped.
Bazı insanlar kendini kapana kısılmış gibi hissetti.
- Some people felt trapped.