Tom öne doğru eğildi ve bozuk parayı aldı. - Tom stooped and picked up the coin.
Tom öne doğru eğildi ve bozuk parayı aldı.
Tom stooped and picked up the coin.
O, ayakkabılarını giymek için eğildi. - He stooped to put on his shoes.
O, ayakkabılarını giymek için eğildi.
He stooped to put on his shoes.