simple past tense and past participle of stick up

Englisch - Türkisch

Definition von simple past tense and past participle of stick up im Englisch Türkisch wörterbuch
stuck up: burnu havada
Tom'un çok burnu havada. - Tom is very stuck up.
stuck up: kibirli
Tanıdığım herkes Tom'un kibirli olduğunu düşünüyor. - Everybody I know thinks Tom is stuck up.
simple past tense: (Dilbilim) geçmiş zaman
simple past tense: -di'li geçmiş zaman
stuck up: azametli
stuck up: Burnu havada olan, kendini beğenmiş
stuck up: kendini beğenmiş

Englisch - Englisch

Definition von simple past tense and past participle of stick up im Englisch Englisch wörterbuch: stuck up

simple past tense and past participle of stick up

Silbentrennung

sim·ple past tense and past par·ti·ci·ple of stick up

Historie

Favoriten