Polis kazadan bizi haberdar etti.
- The police informed us of the accident.
Gidişinden beni haberdar etti.
- She informed me of her departure.
O, bilgili bir insandır.
- He is a well informed person.
Biz seni bilgili tutacağız.
- We'll keep you informed.
Kendimi bilgilendirmek için gazete okurum.
- I read the newspaper to keep myself informed.
O, plandaki değişiklikler hakkında beni bilgilendirdi.
- He informed me about the changes in the plan.