Polis kazadan bizi haberdar etti.
- The police informed us of the accident.
Gidişinden beni haberdar etti.
- She informed me of her departure.
Bu program sizin bilgili kalmanızı sağlar.
- This programme allows you to stay informed.
O, bilgili bir insandır.
- He is a well informed person.
Mektup onun ölümüyle ilgili onu bilgilendirdi.
- The letter informed her of his death.
O, gelişi hakkında onu bilgilendirdi.
- She informed him of her arrival.