Ben sadece onun yüzünün güzelliği tarafından büyülendim. - I was simply entranced by the beauty of her face.
Ben sadece onun yüzünün güzelliği tarafından büyülendim.
I was simply entranced by the beauty of her face.
Tom Mary'nin şarkı söylemesinden büyülendi. - Tom was entranced by Mary's singing.
Tom Mary'nin şarkı söylemesinden büyülendi.
Tom was entranced by Mary's singing.