simple past tense and past participle of bring up

Englisch - Türkisch

Definition von simple past tense and past participle of bring up im Englisch Türkisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

brought up

yetiştir

Bir kralın kızı olarak düşünülen ve büyük lüks içinde yetiştirilen Eleanor kocasıyla bu tersliği paylaşmaya karar verdi. - Eleanor though the daughter of a king and brought up in the greatest luxury determined to share misfortune with her husband.

Ebeveynlerimin her ikisi de ülkede yetiştirildiler. - Both of my parents were brought up in the country.

brought up

yetişmek

brought up

yetiştirilmiş

İyi bir ailede yetiştirilmiş gibi görünüyor. - He must have been brought up in a good family.

Onun oğulları uygun şekilde yetiştirilmiş değil. - His sons are not properly brought up.

simple past tense

(Dilbilim) geçmiş zaman

brought up

yaklaşmasını sağlamak

simple past tense

-di'li geçmiş zaman

brought up

yetistir

Englisch - Englisch

Definition von simple past tense and past participle of bring up im Englisch Englisch wörterbuch

brought up

Silbentrennung

sim·ple past tense and past par·ti·ci·ple of bring up