Terkedilmiş şehir, orman tarafından yutuldu.
- The abandoned city was swallowed by the jungle.
Irmağın kenarında terkedilmiş bir araba vardı.
- There was an abandoned car by the river.
Tom yalnız ve terk edilmiş hissetti.
- Tom felt lonely and abandoned.
O, terk edilmiş bir binada saklandı.
- He hid in an abandoned building.