Your name was deleted from the list.
- Adınız listeden silindi.
I carelessly deleted your e-mail address and had to ask Russell in New Zealand for it.
- Ben dikkatsizce e-posta adresini sildim ve onun için Yeni Zelandadaki Russel'den rica etmek zorunda kaldım.
Instead of deleting your sentences, how about making them better?
- Cümlelerinizi silmek yerine, daha güzel hale getirmeye ne dersiniz?
Are you deleting the comments?
- Yorumları siliyor musunuz?
She removed her makeup and washed her face.
- O, makyajını sildi ve yüzünü yıkadı.
Tom removed his gun from his holster.
- Tom silahını kılıfından çıkardı.
I saw Tom wiping his fingerprints off the doorknob.
- Tom'un kapı tokmağından parmak izlerini sildiğini gördüm.
I'm not wiping your tables.
- Ben senin masalarını silmiyorum.
I carelessly deleted your e-mail address and had to ask Russell in New Zealand for it.
- Ben dikkatsizce e-posta adresini sildim ve onun için Yeni Zelandadaki Russel'den rica etmek zorunda kaldım.
Tom decided to delete his email address from every page on his website.
- Tom web sitesindeki her sayfadan e-posta adresini silmeye karar verdi.
Could you please wipe off the table?
- Lütfen tabloyu siler misin?
She used a damp rag to wipe off the dust.
- Tozu silmek için nemli bir bez kullandı.
He erased his speech from the tape.
- Konuşmasını kasetten sildi.
Their names were erased from the list.
- İsimleri listeden silindi.
Rub out these words with your eraser.
- Bu kelimeleri silginle sil.
Mayuko wiped a table with a cloth.
- Mayuko tabloyu bir bezle sildi.
Tom turned on the windshield wipers.
- Tom silecekleri açtı.
Tom decided to delete his email address from every page on his website.
- Tom web sitesindeki her sayfadan e-posta adresini silmeye karar verdi.
Your name was deleted from the list.
- Adınız listeden silindi.
I wiped the window sill with a paper towel.
- Bir kağıt havluyla pencere pervazını sildim.