sightsee, voyage, travel

listen to the pronunciation of sightsee, voyage, travel
Englisch - Türkisch

Definition von sightsee, voyage, travel im Englisch Türkisch wörterbuch

tour
{f} gezmek
tour
{i} tur

Uluslararası futbol turnuvasında İngiliz takımı, Brezilya takımını yendi. - The English team beat the Brazilian team in the international soccer tournament.

Bir sonraki rehberli tur saat kaçta? - When is the next guided tour?

tour
gezi

Amerika'daki kitapçılarda gezinmeyi dört gözle bekliyorum. - I'm looking forward to touring bookstores in the US.

Neden bu geziye gelmek zorundaydık? Gerçekten çok sıkıcı. - Why did we have to come on this tour? It's really boring.

tour
{i} turne

Grubumuz önümüzdeki üç ay boyunca turnede olacak. - Our band will be on tour for the next three months.

tour
(Turizm) birkaç yere uğayan gezi
tour
dolaşmak
tour
{f} gez

Tom bana evini gezdirdi. - Tom gave me a tour of his house.

Neden bu geziye gelmek zorundaydık? Gerçekten çok sıkıcı. - Why did we have to come on this tour? It's really boring.

tour
{i} nöbet
tour
tüme
tour
{f} tur yapmak
tour
{f} turneye çıkmak
tour
{i} tur; dolaşma
Englisch - Englisch
{f} tour
sightsee, voyage, travel
Favoriten