Her husband smokes like a chimney.
- Eşi, bir baca gibi sigara içiyor.
She stopped to smoke.
- O, sigara içmek için durdu.
Would you mind if I smoked?
- Sigara içebilir miyim?
I smoked in my youth.
- Gençken sigara içtim.
I'm giving up smoking.
- Sigara içmeyi bıraktım.
You must stop smoking.
- Sigara içmeyi bırakmalısın.