sichtbar werdend

listen to the pronunciation of sichtbar werdend
Englisch - Türkisch

Definition von sichtbar werdend im Englisch Türkisch wörterbuch

rising
{s} yükselen

Yükselen bir gelgit tüm tekneleri kaldırır. - A rising tide lifts all boats.

Tepeden görülen yükselen güneş güzeldi. - The rising sun seen from the top was beautiful.

rising
{s} doğan

Doğan güneş ne kadar güzel! - How beautiful the rising sun is!

Doğu doğan güneşle aydınlandı. - The east was brightened by the rising sun.

rising
{s} gitgide yükselen
rising
baş kaldırma
rising
isyan
rising
{f} yüksel

Güneş şimdi yükseliyor. - The sun is rising now.

Tepeden görülen yükselen güneş güzeldi. - The rising sun seen from the top was beautiful.

rising
ayaklanma
appearing
görünen

Ağaçlarda görünen sarı, kırmızı ve kahverengi yapraklar sonbaharın ilk işaretidir. - The yellow, red and brown leaves appearing on the trees are the first sign of autumn.

Bu eserde görünen tüm karakterler tamamen hayal ürünüdürler. Yaşayan ya da ölü gerçek kişilere olan herhangi bir benzerlik sadece rastlantıdır. - All characters appearing in this work are fictitious. Any resemblance to real persons, living or dead, is purely coincidental.

rising
{i} yükseliş

Eylül 1929 da, hisse senedi fiyatları yükselişini durdurdu. - In September, 1929, stock prices stopped rising.

rising
{i} doğma

Doğuda güneş doğmak üzereydi. - The sun was on the point of rising in the east.

rising
{i} ucu sararmış sivilce
rising
{i} yükselme

Maliyetler yükselmeye devam etti. - The costs kept rising.

Kime oy verirsen ver, fiyatlar yükselmeye devam edecek. - Whoever you vote for, prices will go on rising.

rising
rise kalk/yüksel
rising
{i} şişlik
rising
yaklaşık/yükselen
rising
{i} çıkış
rising
{i} şiş
rising
{i} doğuş
Deutsch - Englisch
rising
appearing
manifesting
croping out
outcroping