Şüphesiz iyi bir fikir ama uygulamaya koymak zor.
- It's a good idea, to be sure, but it's hard to put it into practice.
Şüphesiz o iyi bir adam ama güvenilir değil.
- He is a good fellow, to be sure, but he isn't reliable.
Tom kuyu suyunu kaynattı böylece o içmesi güvenli olacaktı.
- Tom boiled the well water so it would be safe to drink.
Çocuklarımızın güvenliği için, lütfen yetişkin sitelerine girmeyin.
- For our children to be safe, please do not enter adult sites.
They will be safe with me.
- Sie werden bei mir sicher sein.
You'll be safe with her.
- Bei ihr wirst du sicher sein.