sich verändern

listen to the pronunciation of sich verändern
Deutsch - Türkisch
başkalaşmak
Englisch - Türkisch

Definition von sich verändern im Englisch Türkisch wörterbuch

change
{f} değişmek

İnsanları değiştiremezsin. Onlar kendileri değişmek zorundalar. - You can't change people. They have to change themselves.

Ben sadece işlerin değişmek zorunda olmamasını diliyorum. - I just wish things didn't have to change.

change
{f} değiştirmek

Ben tarihi yarın geceye değiştirmek istiyorum. - I'd like to change the date to tomorrow night.

Onu değiştirmek istiyorum. - I want to change that.

change
{i} değişiklik

İnsan cildi sıcaklık değişikliklerine karşı çok duyarlıdır. - Man's skin is very sensitive to temperature changes.

Herhangi bir değişiklik var mı? - Have there been any changes?

change
para bütünlemek
change
değişime uğratmak
change
dönüştürmek
change
aktarma yapmak (taşıtta)
change
ufaklık
change
üstünü değiştirmek
change
değişikliğe uğramak
change
{i} bozuk para, bozuk, bozukluk, ufaklık
change
{f} takas etmek
change
(Tekstil) 1. değişmek 2. değiştirmek 3. değişiklik, değişme, değişim
change
(Askeri) DEĞİŞİKLİKLER

AIDS araştırma dünyasında yer alan tüm değişiklikleri takip edemem. - I can't keep track of all the changes taking place in the world of AIDS research.

Hükümet temel değişiklikler yapmalı. - The government must make fundamental changes.

change
yüzü solmak
change
{f} değiştirmek, tahvil etmek; değişmek, değişikliğe uğramak
change
{i} değişim, değişme, değişiklik
change
{i} borsa [brit.]
change
{f} (taşıtta) aktarma yapmak: You'll have to change trains in Ankara. Ankara'da