sich gehäuft

listen to the pronunciation of sich gehäuft
Englisch - Türkisch

Definition von sich gehäuft im Englisch Türkisch wörterbuch

accumulated
{s} birikmiş

Onun bir sürü birikmiş borçları var. - He has many accumulated debts.

Toz tavan arasında birikmişti. - Dust had accumulated in the attic.

increased
artmış

Bu fabrikanın üretimi % 20 oranında artmıştır. - The output of this factory has increased by 20%.

Son zamanlarda bu ürün için talep arzdan daha hızlı artmıştır. - Recently the demand for this product has increased faster than the supply.

increased
yükseltilmiş
increased
arttırılmış

Fransız parfümleri üzerindeki vergiler, ABD'de arttırılmıştır. - Taxes on French perfumes have been increased in the United States.

increased
{f} arttır

Onlar Tom'un dozajını arttırdılar. - They've increased Tom's dosage.

Fransız parfümleri üzerindeki vergiler, ABD'de arttırılmıştır. - Taxes on French perfumes have been increased in the United States.

accumulated
biriktirdi

O büyük bir servet biriktirdi. - He accumulated a large fortune.

Tom büyük bir servet biriktirdi. - Tom accumulated a large fortune.

accumulated
biriktir

Tom bir sürü hurda biriktirdi. - Tom has accumulated a lot of junk.

O büyük bir servet biriktirdi. - He accumulated a large fortune.

accumulated
(sıfat) birikmiş
accumulated
{f} biriktir: adj.birikmiş
Deutsch - Englisch
accumulated
increased
become more frequent