Karar vermek sana kalmış. - It's up to you to decide.
Karar vermek sana kalmış.
It's up to you to decide.
Karar vermek size kalmış. - That's for you to decide.
Karar vermek size kalmış.
That's for you to decide.
İşinden ayrılmaya karar verdi. - She decided to quit her job.
İşinden ayrılmaya karar verdi.
She decided to quit her job.
Sigarayı bırakmaya karar verdi. - He decided to quit smoking.
Sigarayı bırakmaya karar verdi.
He decided to quit smoking.