sich ausgeweitet

listen to the pronunciation of sich ausgeweitet
Englisch - Türkisch

Definition von sich ausgeweitet im Englisch Türkisch wörterbuch

developed
{s} gelişmiş

Kazakistan, Orta Asya'daki gelişmiş ülkelerden biridir. - Kazakhstan is one of the developed countries in Central Asia.

Yunanistan gelişmiş bir ülke. - Greece is a developed country.

stretched
{s} gergin
developed
{f} geliştir: adj.gelişmiş
stretched
gerilmiş
developed
{f} geliştir

Amerika'da iken İngilizce becerisini geliştirdi. - He developed his English skill while he was in America.

Düzgün bir şekilde eğitilirse müzikal yetenek geliştirilebilir. - Musical talent can be developed if it's properly trained.

stretched
uzatılmış
stretched
{f} ger

Gerindi ve derin bir nefes aldı. - He stretched and took a deep breath.

Babam akşam yemeğinden sonra gerildi. - My father stretched after dinner.

widened
{f} genişlet

Onlar yolu genişletti. - They widened the road.

O, küçük arkadaş çevresini genişletti. - He widened his small circle of friends.

developed
abadan
developed
bayındırlaşmak
developed
mütekamil
developed
{f} kalkın: adj.kalkınmış
widened
genişletilmiş
widened
Genişlemiş, açılmış
broadened
(Nükleer Bilimler) genişletilmiş
developed
{s} bayındır
stretched
(sıfat) gergin
widened
genişlet
Deutsch - Englisch
widened
broadened
developed
stretched