sich ausdehnend

listen to the pronunciation of sich ausdehnend
Englisch - Türkisch

Definition von sich ausdehnend im Englisch Türkisch wörterbuch

expanding
{s} genişleyen
spreading
yayılma

Bu önlemler hastalığın yayılmasını önleyebilir. - These measures can prevent the disease from spreading.

Yağmur yangının yayılmasını engelledi. - The rain kept the fire from spreading.

spreading
neşir
enlarging
agrandisman
enlarging
büyültme
enlarging
{f} büyült
enlarging
genişletme
expanding
{i} genişleme
expanding
{f} genişle

İşçiler yolu genişletiyor. - The workers are expanding the road.

enlarging
büyülterek
expanding
genişleyerek
expanding
{s} büyüyen
spreading
(Tıp) Yayma, sürme, kan, salgı v.b. numuneyi lam üzerine ince tabaka halinde yayma
spreading
(Tıp) Hastalığın bir kimseden diğerkimselere yayılması
spreading
{i} püskürtme
spreading
{i} açma
Deutsch - Englisch
expanding
enlarging
spreading