Tom duygularını göstermekten korkuyor.
- Tom is afraid of showing his feelings.
Bazen duyguları göstermemek elimde değil.
- Sometimes I can't help showing emotions.
K -9 film gösterimde.
- The movie K-9 is showing.
Sence bizi film gösterimine davet edecekler mi?
- Do you think they will invite us to the film showing?
K -9 film gösterimde.
- The movie K-9 is showing.
Bana yolu gösterdiğiniz için teşekkürler.
- Thanks for showing me the way.
İnsanlar sadece ne olduklarını göstererek düzeltilebilir.
- Men can only be corrected by showing them what they are.
Onlara biraz büyü göstererek çocukları eğlendirdi.
- He amused the children by showing them some magic.
Onu bana gösterir misin?
- Would you mind showing me that?
K -9 film gösterimde.
- The movie K-9 is showing.
Gösteri akşam saat yedide yayında olacak.
- The show will be on the air at 7 p.m.
Araştırmalar, temel barınma ve gıda ihtiyaçları karşılanır karşılanmaz, ilave zenginliğin mutluluğa çok az şey kattığını gösteriyor.
- Studies show that once the basic needs of shelter and food are met, additional wealth adds very little to happiness.
Tom'un sana göstermek için bekleyemediği bir şeyi var.
- Tom has something he can't wait to show you.
Tom'un Mary'ye göstermek istediği bir şey vardı.
- Tom had something he wanted to show Mary.
Tek yaptığı kızların önünde hava atmak.
- He's just showing off in front of the girls.
Hava atmayı keser misin?
- Will you stop showing off?
Tom gösteriş yapıyor olmalı.
- Tom must've been showing off.
Her zaman sınıf arkadaşlarına gösteriş yapan türde bir çocuktu.
- He was the kind of kid who was always showing off to his classmates.
Ona kendi odamı gösterdim.
- I showed her my room.
Bana resmi gösterir misin?
- Will you show me the picture?
Çiçek sergisinde güllerini sergileyeceğim.
- I'm going to exhibit my roses at the flower show.
Sergi salonumuz genç bayanlarca çok sevildi.
- Our showroom made a hit with young ladies.
Tom bana bir sihirbazlık numarası gösterdi.
- Tom showed me a magic trick.
Bana bir sihir numarası daha gösterebilir misin?
- Can you show me another magic trick?
Tom'un güç antrenmanı sonuçları göstermeye başladı.
- Tom's strength training began to show results.
Onun sağlık taraması olumsuz sonuçlar göstermedi.
- Her health screening showed no negative results.
İşi insanları eğlendirmek olan ve şovlara katılan kişi bir eğlendiren kimsedir.
- The man whose work it is to amuse people who attend a show is an entertainer.
Ugly Betty dünyadaki en popüler televizyon şovlarından biri.
- Ugly Betty is one of the most popular television shows in the world.
Ne yapabileceğini göstermen için bu büyük bir fırsat.
- This is a big opportunity for you to show what you can do.
Dün gece bir meteor yağmuru görmek için iyi bir fırsat sağladı.
- Last night provided a good opportunity to see a meteor shower.
O sadece kızların önünde gösteriş yapıyor.
- He's just showing off in front of the girls.
Her zaman sınıf arkadaşlarına gösteriş yapan türde bir çocuktu.
- He was the kind of kid who was always showing off to his classmates.
İşe geri dönmeden önce sıcak bir duş istiyorum.
- I want a hot shower before I go back to work.
Bana işin inceliklerini gösterdi.
- He showed me the ropes.
Bu TV programı çocuklara yöneliktir.
- This TV show is aimed at children.
En sevdiğim TV programı iptal edildi.
- My favorite TV show's been canceled.
Duşta şarkı söylemek onun yapacağı en sevdiği şeylerden biridir.
- Singing in the shower is one of his favorite things to do.
Sadece onu sevdiğini söylemek yerine onu ne kadar çok sevdiğini gösterecek bir şey yap.
- Instead of just saying you love her, do something to show how much you love her.
O, teşhir vitrinine göz attı.
- She looked in at the show window.
Teşhir vitrine bakmaktan vazgeçti.
- She stopped looking at the show window.
Comédie Française, Molière'in oyunlarını gösteren tiyatrodur.
- The Comédie Française is the theater that shows Molière's plays.
Bu oyunun nasıl oynandığını sana göstereceğim.
- I'll show you how this game is played.
Pasif içiciliğin çok zararlı olduğu Johnson'ın araştırmasında açıkça gösterilmektedir.
- It is clearly shown in Johnson's investigation that passive smoking is very harmful.
Şimdi, bu yardımcı önermenin nasıl ana önermemizi kanıtlamak için kullanılabileceğini gösteriyoruz.
- Now, we show how this lemma can be used to prove our main theorem.
Mary tam yatmadan önce banyo yapmayı tercih ederken Tom sabahleyin duş almayı tercih eder.
- Tom prefers to take a shower in the morning while Mary prefers to take a bath just before going to bed.
Tom dün pratik yapmak için geç geldi.
- Tom showed up late to practice yesterday.
Herkes bir aydır, ve herhangi birine asla göstermeyeceği karanlık bir tarafı vardır.
- Everyone is a moon, and has a dark side which he never shows to anybody.
Sizin için yeni olan birçok şeyi göstermeme izin verin.
- Let me show you many things which will be novel to you.
O ders sırasında akıllılığını göstermek istedi ama o başarısız oldu.
- She wanted to show off her cleverness during class, but she failed.
Gösteri bir başarıydı.
- The show was a success.
He made a poor showing at his first time at bat.
We went to the midnight showing of the new horror movie.
A collection of peafowl (an invented term rather than one used by zoologists).
It was Apple's usual dog and pony show.
Let's catch a show.
television show.
dog show.
show of force.
The dog sounds ferocious but it's all show.
He played AA ball for years, but never made it to the show.
Your bald patch is starting to show.
... here's another one showing how to fix upset love size ...
... So soon we're going to be showing these great engagement ...