Elinden geldiğince açık konuşsan iyi olur.
- You had better talk as clearly as you can.
Kitabı masaya geri koysan iyi olur, zira sahibi oraya geri dönecek.
- You had better put the book back on the desk, for the owner will come back there.
yasal bir kuralı olmayan fakat must/have to kadar güçlü bir anlamı olan kalıptır.
Gemiyle gitseydin iyi olurdu.
- You had better have gone by ship.
Oraya gitmeseydin iyi olurdu.
- You had better not have gone there.
I had better go. - Gitsem iyi olur.
Will we get it finished? / We had better..