O nereye giderse ünü onunla birlikte gider.
- His reputation goes with him wherever he goes.
Geç karar vermesiyle ünlüdür.
- He has a reputation for taking a long time to make a decision.
O skandal onun şöhretine mal oldu.
- That scandal cost him his reputation.
Kaza onun şöhretinde bir leke bıraktı.
- The incident left a spot on his reputation.